Parkinson Hastalığı
Parkinson hastalığı, beyinde bulunan nöronların yani beyin hücrelerinin, yavaş yavaş ölmesi ile ortaya çıkan bir hastalıktır. Tamamen sinir sistemi kaynaklı olan ancak, etkileri nedeniyle tüm vücudu ilgilendiren bu hastalık kompleks işleyişe sahip olup geri döndürülemez etkilere neden olabilir.
Bu hastalık kişinin el, ayak ve baş hareketlerinde bozulmalara neden olur. Tam olarak mekanizması tespit edilemese de beyindeki dopamin üretiminden sorumlu hücrelerin ölmesi ile ortaya çıktığı düşünülür. Etkileri nedeniyle nörolojik hastalıklar içerisinde yer alan parkinson hastalığı yavaş ilerleyen ancak etkileri ciddi olabilen bir hastalıktır.
Parkinson hastalığı belirtileri
Parkinson hastalığının ilk ve en spesifik belirtisi titremedir. Tremor olarak adlandırılan bu durum, hastalığın ilk evrelerinde ellerde görülür. Hastaların elleri, sanki soğuktan üşüyormuş gibi titrer. İlk önce parmaklarda başlayan bu titremeler, birkaç yıl içerisinde tüm eli etkisi altına alır. Zamanla ayaklarda, boyunda ve tüm vücutta görülmeye başlar.
Parkinson hastalığında titremenin yanı sıra başka belirtiler de görülmeye başlar. Bu belirtilerin geneli nörolojik olsa da başka sistemlere ait belirtiler de ortaya çıkabilir. Parkinson belirtileri, genel olarak şu şekildedir;
- El ayak koordinasyonunun bozulması nedeniyle yürüme bozuklukları ve hareket etmede yavaşlama
- Yürürken ayağı sürükleme
- Denge bozukluğu
- Postür bozuklukları (duruş bozukluğu)
- Özellikle kol ve ayak kaslarında sertleşme ve ağrı
- Hastalığın ilk evrelerinde koku kaybı
- Uyku problemleri (uyurken konuşma, uykuya dalamama, uyurgezerlik vb.)
- Deri reaksiyonları
- Kabızlık
- Depresyon
- Hayal görme
- Çiğneme ve yutma problemleri
Genç yaşta Parkinson belirtileri
Parkinson, her ne kadar yaşlı hastalığı olarak bilinse de gençlerde de ortaya çıkabilir. Hastalık gençlerde görüldüğünde daha hafif ve belirgin belirtilere neden olur.
Genç yaşta Parkinson belirtileri, genel olarak kafada titreme, yürüme güçlüğü, denge kaybı ve konuşma güçlüğü olarak ortaya çıkar. Belirtilerin şiddeti ve sıklığı hastanın genel durumuna ve Parkinson'un evresine göre değişiklik gösterir.
Parkinson hastalığı neden olur?
Parkinson hastalığının nedenleri, henüz tam olarak belirlenememiştir. Uzmanlar, genetik yatkınlığın ve bazı nörolojik değişimlerin Parkinson'a neden olduğunu düşünüyorlar. Hastalığa yol açtığı düşünülen risk faktörleri ve nasıl etki gösterdiği şu şekildedir:
- Vücuttaki önemli nörotransmitter maddelerden biri olan dopamin, bir tür kimyasal haberci olarak etki gösterir. Dopamin eksikliğinin, Parkinson'a neden olan en önemli faktör olduğu düşünülmektedir. Bu kimyasal haberci vücudun dengede ve düz durmasını sağlar ve eksikliğinde yavaş yavaş koordinasyon bozuklukları görülmeye başlar. Sonuç olarak titreme ile başlayan ve yürüyememe ile devam eden bulgular görülmeye başlar.
- Vücutta nörepinefrin olarak bilinen başka kimyasal haberciler de vardır. Dopamin eksikliğinin yanı sıra nörepinefrin eksikliğinin de bu hastalığa yol açtığı düşünülür. Bu hastalarda titreme ve koordinasyon problemlerine ek olarak kardiyovasküler ve sindirim problemleri de görülmeye başlar.
- Beyindeki lewy cisimlerinin bulunması, hastalığına neden olan önemli bir faktördür. Bu cisimler nedeniyle beyin dokularında ciddi düzeyde protein birikmesi ortaya çıkar. Bu da Parkinson'u tetikleyebilir.
- Genetik yatkınlık ve bazı toksinlere maruz kalmak da hastalığa yol açabilir. Parkinson hastaları üzerinde yapılan bir çalışmada aile üyelerinde Parkinson'u olan kişilerde hastalığın ortaya çıkma olasılığının arttığı tespit edilmiştir. Özellikle gen mutasyonu olan kişilerde Parkinson'un ortaya çıkması daha da kolaylaşır.
Gençlerde Parkinson neden olur?
Gençlerde Parkinson hastalığı, genellikle genetik mutasyon ve genetik yatkınlık nedeniyle ortaya çıkar.
Bu hastalar, doğumdan birkaç ay sonra hastalığın belirtilerini yaşamaya başlar. Genetik yatkınlığın yanı sıra beyin dokusundaki bozulmalar ve hızlı hücre ölümleri de hastalığa neden olabilir.
Parkinson hastalığı tanısı
Parkinson'da tanılama hasta öyküsü (anamnez) ve tıbbi görüntüleme yöntemleri ile yapılır. Doktorlar, ilk önce hastalardaki fizyolojik değişimlere ve fiziksel bulgulara bakar. Bu noktada titreme varlığı, dengede duramama, yürümede güçlük ve benzeri belirtiler genellikle ön tanı için yeterli olur.
Doktorlar, fiziksel incelemenin yanı sıra nörolojik testler de uygular. Tanıyı kolaylaştırmak için son aşamada MR ve BT görüntülemelerine gereksinim duyulabilir. Çoğu zaman bu görüntüleme yöntemlerine gerek duyulmaz. Bazı hastalarda şüpheleri gidermek için MR ve BT istenebilir.
Parkinson MR’da çıkar mı?
Parkinson, fizyolojisi tam olarak bilinmediği için MR görüntülenmesinde %100 tanı konulur denilemez. MR’da beyin harabiyeti ve ölü hücre etkileri izlenerek tanı doğrulanabilir. Bununla birlikte şüphelenilen diğer hastalıkları dışlamak için de istenebilir.
Parkinson hastalığı tedavisi
Hastalığın nasıl ortaya çıktığı ve nasıl ilerlediği henüz kesinleşmediği için spesifik bir tedavi yoktur. Parkinson nedeniyle ortaya çıkan belirtilere yönelik tedaviler uygulanır ve hastaların yaşam kalitesi arttırılmaya çalışılır. Tedavide genellikle fizik tedavi ve ilaç kullanımı yer alsa da bazı hastalarda cerrahi tedaviye gerek duyulabilir.
Parkinson tedavisine başlamak hastalığı tamamen ortadan kaldırmaz. Ancak hastalığın ilk evrelerinde ilaç tedavisi başlatılırsa ve kişi yaşam tarzında değişikliklere giderse yaşam boyu hastalığın ciddi belirtilerinden uzak kalabilir.
Parkinson hastalığı ilaçları
Parkinson hastalığında kullanılan ilaçlar ve kullanım amaçları şu şekilde sıralanabilir:
- Parkinson hastalarında en sık kullanılan ilaç grubu, levodopa grubu ilaçlardır. Bu ilaçlar, eksik dopamin düzeyini arttırmayı sağlar. Çoğu hastada belirtilerin şiddetinin azaldığı gözlemlenmiştir. Hastalığı kesin olarak tedavi etmez.
- Bazı hastalarda levodopa grubu ilaçlara ek olarak karbidopa sınıfı ilaçlar da kullanılabilir. Bu ilaç levodopanın metabolize olmasını geciktirir ve vücudun ilacı daha iyi kullanmasını sağlar.
- Dopamin seviyesi azalan hastalarda dopamini taklit etmesi amacıyla dopamin agonistleri kullanılabilir. Levadopa kadar etkili olmasalar da tedavide kullanılabilir.
- Antikolinerjik ilaçlar dengesi bozulan hastalarda kullanılır. Çok fazla tercih edilmez.
- Amantadin gibi ilaçlar levodopa ve karbidopa gibi ilaçlara ek olarak kullanılır. İlaçların yan etkilerini gidermede etkilidir.
- Hastalarda levodopa ilaçlarının etkisini uzatmak için COMT inhibitörleri kullanılabilir.
- MAO-B inhibitörleri ile beyindeki dopaminin parçalanması önlenir. Enzimler üzerinde etkilidir.
Görüldüğü üzere tedavide daha çok levodopa ve levodopayı destekleyen ilaçlar kullanılır. Bu ilaçların da en bilineni Madopar ilacıdır.
Parkinson hastalığında Madopar ilacı kullanımı
Madopar, doktorların en fazla reçete ettiği ilaçtır. Bu ilaçlar levodopa grubu ilaçlardır ve dopamin seviyesinin arttırılmasını sağlar. Çoğu zaman kombine kullanılır.
İlacın kullanım miktarı hastaların genel sağlık durumları ve Parkinson evresi göz önünde bulundurulduktan sonra belirlenir. Öncelikle hafif dozlarla başlanarak hastalar izlenir.
Parkinson ameliyatı
Parkinson hastalığında ameliyat çok fazla tercih edilmez. Çoğu zaman belirtilerin şiddetlendiği ve kişinin yaşam kalitesinin ciddi düzeyde bozulduğu durumlarda başvurulur. Beyin pili ve duodopa pompası yöntemleri ile uygulanır.
Beyin pili stimülasyonu tedavisinde beyin dokusunun bazı noktalarında yaşam boyu kalıcı olacak elektrotlar koyulur. Bu elektrotlar, beyne sinyaller gönderir. Belirtileri gidermede büyük başarı oranına sahiptir.
Duodopa pompasında levodopa kombinasyonları ince bağırsağa gönderilir. İlaç kullanımına gerek kalmadığından ve daha hızlı emilime yardımcı olduğundan belirtilerin giderilmesinde önemli bir rol oynar. 2015 yılından bu yana kullanılan onaylanmış bir tedavi yöntemidir.
Parkinson hastalığı evreleri
Parkinson hastalığı, yavaş ilerleyen ve farklı farklı belirtilere neden olan bir hastalıktır. Bu nedenle uzmanlar hastalara daha iyi yaklaşmak için parkinsonu evrelere ayırmıştır. Parkinson aşamaları ve gerçekleşenler şu şekilde sıralanabilir:
- Evre 1: Hastalığın ilk belirtilerinin görüldüğü aşamadır. Dışarıdan herhangi bir değişiklik gözlemlenmez. Hastalar bedenlerinin bazı noktalarında değişimler görmeye başlar.
- Evre 2: Evre 1 belirtilerinin görülmesinden sonra birkaç yıl içerisinde evre 2 görülür. Bu aşamada hastalarda el ve ayak titremeleri belirginleşmiştir. Kaslarda ağrı ve sertlik görülmeye başlar. Denge henüz bozulmamıştır.
- Evre 3: Bu aşamada yeni bulgular görülmez. Ancak daha önceki yıllarda görülen belirtilerin şiddeti gözle görülür düzeyde artar. Yaşam kalitesi iyice bozulur.
- Evre 4: Bu aşamada hastalar kendi başlarına yürüyemez. Bir yürüteç ya da yardımcı olacak birisi olmadan yürümek mümkün değildir. Hastalar sık sık düşer ve buna bağlı kırılmalar görülür.
- Evre 5: Hastalığın son aşamasıdır. Hastaların çoğu yatağa ve bakıma bağımlı hale gelir. Bazı hastalar halüsinasyonlar ve sanrılar görmeye başlar.
Parkinson son evresinde neler olur? Ne kadar sürer?
Parkinson başladıktan sonra son evreye gelinmesi uzun yıllar alır. Bu kimi hastalarda 10 yıl iken kimi hastalarda 30 yıl kadar olabilir. Eğer tedavi başlatılmazsa kişi, yaşamının son dönemlerini evre 5’de yaşar. Bu nedenle Parkinson hastalarının yaşamlarının son yıllarında yatağa ve bakıma bağımlı olduğu görülür.
Parkinson'un son evrelerinde hastalar yardım olmasına rağmen ayakta duramazlar. Denge tamamen kaybolmuştur. Yürüme güçleştiği için hastalar tekerlekli sandalye ve sedyeler ile taşınır. Bu aşamada hastalığın belirtilerine ek olarak başa nörolojik bulgular da görülür.
Parkinson hastalığı genetik mi?
Parkinson hastalığının görülmesinde genetik yatkınlığın önemli olduğu düşünülür. Birinci dereceden akrabalarında bu hastalığı olan kişilerin, hastalığa yakalanma olasılıkları sağlıklı bireylere oranla çok daha yüksektir.
Genetik yatkınlığın yanı sıra genetik mutasyonların da önemli bir risk faktörü olduğu düşünülür. Çoğu hastada toksik madde maruziyetine bağlı gen mutasyonu tespit edilmiştir. İki risk faktörü bir araya geldiğinde hastalık gelişme olasılığı artar.
Parkinson hastalığı ölümcül müdür?
Parkinson hastalığı, fizyolojik olarak ölüme neden olmaz. Ancak hastalığın ortaya çıkaracağı bazı belirtiler ve komplikasyonlar dolaylı olarak ölüme yol açar. Bunlar şu şekilde sıralanabilir:
- Yatağa bağımlı hastalarda kan dolaşımının bozulması nedeniyle akciğer ve kalbe pıhtı atması
- Düşme sonucu kırık gelişmesi ve kemik içeriğinin koroner damarları tıkaması sonucu kalp krizi
- Denge kaybına ve yürüme güçlüğüne bağlı düşme sonucu kafa travması yaşanması
- Yatalak olan hastalarda beslenmenin azalması ve enfeksiyona açık hale gelinmesi
Parkinson yatalak yapar mı?
Parkinson hastalığının son aşaması olan evre 5’de hastalar, tamamen yatağa bağımlı hale gelir. Bu hastalar, yardımla dahi yürüyemediği için bakıma muhtaç olurlar. Bu hastalarda yatak yarası ve enfeksiyon gelişimi sık görülür. Tıbbi bakımın en iyi şekilde verilmesi gerekir.
Parkinson hastalığı kaç yaşında başlar?
Parkinson için belirli bir yaş aralığı vermek doğru değildir. Çünkü hastalık, 10 yaşında da ortaya çıkabilir, 75 yaşında da ortaya çıkabilir. Burada önemli olan hastalığın ne kadar hızlı ilerlediği ve belirtilerinin ne kadar şiddetli olduğudur.
Bu hastalık için en riskli yaşlar 60’lı yaşlardır. Bu dönemden itibaren hastalığa ait belirtiler görülmeye başlar. Hastalığın en yoğun yaşandığı ve yaşam kalitesinin bozulduğu dönemler ise 75-90’lı yaşlardır.
Küçük yaşta Parkinson olur mu?
Çok sık karşılaşılmasa da küçük yaşlarda Parkinson görülebilir. Bu durum, genellikle genetik yatkınlık ve beyin dokusu harabiyeti sonucu gelişebilir. İlk belirtiler, çoğunlukla 7 yaşından itibaren görülmeye başlar.
Parkinson hastalığı ne kadar sürer?
Parkinson hastalığı bir kere ortaya çıktığı zaman yaşam boyunca devam eder. Bu nedenle hastalığın herhangi bir bitiş zamanı yoktur.
Ancak erken tanı, uygun tedavi ve kaliteli yaşam ile belirtiler büyük oranda azaltılabilir. Bu da hastalığa dair zorlukların ortadan kalkmasına ve yaşamın eskisi gibi kaliteli olmasına yardımcı olabilir.
Parkinson hastalarına nasıl davranılmalı?
Parkinson, ciddi bakım gerektiren bir hastalıktır. Özellikle hastalığın son evrelerinde hastalar tamamen bakıma muhtaç hale gelir. Bu noktada hastalara verilmesi gereken bakımlar şunlardır:
- Yürürken destek verme
- Yatak yarası oluşmaması için sık pozisyon değiştirme ve silme banyoları yapma
- Kan dolaşımının bozulmaması için yatak içi egzersizlerin yapılması
- Evre 4 ve 5’den sonra hastaların yalnız bırakılmaması
Parkinson hastaları ne kadar yaşar?
Parkinson hastalığı, yaşam süresini doğrudan etkilemez. Eğer hastalara uygun bakım verilirse başka bir sağlık sorunu çıkana kadar hastalar yaşamlarına devam edebilir. Hastalar bakımsız bırakılırsa ve özellikle kardiyovasküler sistem sorunları ile enfeksiyon açısından önlem alınmazsa 80-90’lı yaşlarda ölüm gerçekleşebilir.
Parkinson hastalığına ne iyi gelir?
Bazı uygulamalar ve yaşam tarzı değişiklikleri Parkinson hastalığının seyrini olumlu etkileyebilir. Bunlar şu şekilde sıralanabilir:
- Zerdeçal
- Bir tür antioksidan olan flavonoidler
- E, C, B9 ve B12 vitaminleri
- Yeşil çay
- Fiziksel egzersiz
Parkinson hastalığına iyi gelen yiyecekler
Parkinson hastalığında önerilen çok fazla besin yoktur. Ancak uzmanlar, son yıllarda zerdeçal, yeşil çay ve bazı vitaminler (E, C, B9 ve B12) üzerinde durmaya başlamıştır. Özellikle bu vitaminlerce zengin yiyecekleri ve antioksidan etkiye sahip besinleri tüketerek parkinson hastalığının etkilerinin hafifletilebileceği ifade edilmektedir.
Parkinson hastalığına ne iyi gelmez?
Uzmanlar Parkinson hastalarına yeniden kızartılan yağların kullanılmamasını öneriyor. Bu maddeler, vücut için toksik etkiye sahip olduğundan uzun vadede belirtilerin şiddetlenmesine neden olabilir. Bu yağlar özellikle 70’li yaşlardan sonra Alzheimer görülmesine de neden olabilir.
Parkinson hastalığı tedavi edilmezse ne olur?
Parkinson hastalığının kesin tedavisi bulunmasa da bazı ilaç uygulamaları belirtilerin giderilmesini sağlayabiliyor. Bu nedenle uzmanlar, hastaların ilaç tedavisine muhakkak devam etmelerini öneriyor. Çünkü bu ilaçlar kullanılmazsa ve Parkinson hastalığı tedavi edilmezse yaşam kalitesi ciddi düzeyde etkilenebilir.
Parkinson tedavi edilmediğinde ilk önce evreler, daha hızlı geçilmeye başlar. Bu durum, belirtilerin şiddetinin artmasına neden olur. Daha sonraki süreçte hasta tamamen bakıma ve desteğe muhtaç olur. Eğer ilaç tedavisi hiçbir şekilde uygulanmazsa hastaların yatağa bağımlı olma olasılığı büyük oranda artar.
Parkinson hastalığından kurtulanlar yaşamına nasıl devam etmeli?
Parkinson hastalığından tamamen kurtulmak mümkün değildir. Ancak erken tanı sonrasında bazı yaşam tarzı değişiklikleri sayesinde hastalığa dair etkilerden kurtulabilmek mümkün.
Bunu başaran hastaların ilaç tedavilerine düzenli olarak devam etmeleri, doktor kontrolüne gitmeleri, fiziksel aktivitelerini sürdürmesi ve belirtilerini iyi takip etmesi gerekir. Bu sayede ömür boyu daha rahat bir yaşam sürdürülebilir.