R10.NET Uygulamaları
Kullanıcılar
Yükleniyor, lütfen bekleyiniz..

    Monarşi

    Monarşi, bir kişinin ülkeyi yönettiği, ülkenin tüm topraklarının kral, hükümdar, başkan, sultan vb. mülkü olarak kabul edildiği ve egemenliğin genellikle akrabalık yoluyla babadan oğula geçtiği bir hükümet şeklidir. 

    Monarşide tüm hükümdarlar (bugün hükümdar olarak adlandırılan liderler), yaşamı boyunca üzerinde bu hakka sahip olduğu kral, kraliçe, imparator, imparatoriçe, han, şah, padişah, şehzade ve prenses gibi çeşitli unvanlara sahiptir. 

    Monarşiyi diğer yönetim şekillerinden ayıran en belirgin özellik, devlet başkanının, bu önemli yetkiyi hayatta olduğu sürece tamamen elinde bulundurmasıdır. (1)

    Tarihçesi

    Türkçe’ye Fransızca kelime olan ‘monarchie’den geçmiştir. İnsanlık tarihinin belirli bir döneminde tüm halklar, bu sistemi tanıdı ve bu yönetim biçimine her zaman kutsal bir karakter kazandırdı. Tüm eylemlerinin sürekli dinsel bir atmosferde dini ve törensel bir biçim aldığı bir dünyada kral, sadece Tanrı'nın kendisi ve Mısır firavunları tarafından seçilmiş olarak kabul edilir.

    Örneğin Atina'da tam demokrasinin kurulduğu bir dönemde Archon (Yunan sitelerinin, özellikle Atina'daki en yüksek yetkilisi), sitenin tüm dini yaşamını yönetiyordu. Tanrılar ve insanlar arasında aracı olan kral, gücünün kendi lehine olanlarla sınırlı olduğunu ve otoritesini savunması için gerekli olduğunu gördü. Gerçekten de Mısır'da kral, defalarca din adamlarıyla çatıştı ve taviz vermek zorunda kaldı. Benzer şekilde Çin’de de imparator, aynı zamanda halkın dini sembolüdür ve imparatorun kararları hiçbir şekilde sorgulanmaz.

    Selçuklu Devleti ve Osmanlı Devleti de daha sonra monarşi ile yönetildi. Avrupa, Mısır ve Orta Asya monarşilerinin aksine bir divan vardı ve hükümdarın yönetimi sorgulanabilirdi.

    Mısır'da firavunlar, mutlak hükümdarlardı. Tarımın sulamaya dayandığı ve karmaşık örgütlenme gerektirdiği bölgelerde (Nil Vadisi ve Mezopotamya gibi) daha mutlakiyetçi monarşiler varlığını sürdürdü. 

    Atina, Sparta veya Roma gibi diğer yerlerde oligarşi (küçük bir bölgenin elindeki güç) hızla kralın otoritesinin yerini aldı. Bununla birlikte İskenderiye, fetihlerinden sonra Yunanistan'da Doğu monarşilerinin ilahi doğasından büyük ölçüde etkilenen bir monarşi biçimi ortaya çıktı.

    Sosyo-politik birçok gelişmiş ülkede sosyolojik ve ekonomik gelişmeler, özellikle de 18. yüzyılda ve 19. yüzyılın sonlarında, anayasal monarşi adı verilen yeni bir monarşi tipine yol açtı. Hükümdarın gücünün yazılı bir anayasa ile belirlendiği ve sınırlandırıldığı bir monarşi ortaya çıktı. Bu monarşi, genel olarak parlamenterdir ve demokrasiye çok yakındır. Kral, devletin sembolü olmaya devam eder, ancak yürütme gücünü hükümete bırakır. Hükümet, halk tarafından seçilen parlamentonun kararlarına da tabidir. 

    Bugün Hollanda, Danimarka, Birleşik Krallık, İspanya, İsveç, Japonya ve Belçika'da yönetim sistemleri buna örnek verilebilir. Günümüzde en belirgin mutlak monarşi, Kuzey Kore devletinde uygulanıyor. (2,3,4)

    Monarşi çeşitleri

    Meşruti monarşi: Bu sistem, bir ülkedeki hükümdarların, yetkilerini bir dereceye kadar temsil özelliğine sahip organlarla veya meclislerle paylaştıkları yönetim sistemidir. Bu yönetim biçimi, iktidar alanı ve yetkileri anayasa tarafından belirlenip sınırlanan bir idarecinin (hükümdar, başkan, imparator, padişah) başkanlığında çalışan parlamento yönetimi olarak da ifade edilebilir. Bu tür bir monarşide kral, idarenin başıdır ve Cumhurbaşkanı’nın yanında bir temsilci konseyi vardır. İdarenin yürütücüsüne destek olurlar ve sözlerinin de değeri vardır. 

    Feodal monarşiSoydan gelme monarşi çeşididir. Bir tür kalıtsal yönetim şeklidir. Burada hanedanlar, önemli konum sahibidirler ve her ülkenin içinde onlarca hanedan türer. Bunlar kendi adına para bastırırlar, halka toprak dağıtırlar veya onları alırlar. Avrupa ‘daki Reform ve Rönesans hareketlerinin ana sebebi feodal monarşinin idari organlarıdır. İnsanlar feodal monarşide idarenin malı gibidir. Bundan sebeptir ki feodal monarşi, daha sonraki yıllarda isyanlara yol açtı. Japonya, Çin ve Rusya feodal monarşiyle yüzlerce yıl yönetildi. Fransa’daki feodal monarşi döneminde halk dayanamadı ve çoğu kez isyanlar çıkardılar.

    Mutlak monarşi: Yasama ve yürütme gücünün monarşide (hükümdar, padişah, başkan) toplandığı bir hükûmet sistemidir. Bu sistemde, devletin tek ve en büyük otoritesi monarşidir. Yasama, yürütme ve hatta yargı yetkisinin sahibi egemendir, yani başkan, hükümdar, padişahtır. Günümüzde Suudi Arabistan ve Vatikan, halen mutlak monarşiyle yönetilirler. Mutlak monarşinin kurucusu ise Hammurabi’dir. (5,6)

    Günümüzde monarşi ile yönetilen devletler:

    • Andorra
    • Antigua ve Barbuda
    • Avustralya
    • Bahamalar
    • Barbados
    • Belçika
    • Belize
    • Kamboçya
    • Kanada
    • Danimarka
    • Grenada
    • Jamaika
    • Japonya
    • Lesotho
    • Lüksemburg
    • Malezya
    • Hollanda
    • Yeni Zelanda
    • Norveç
    • Papua Yeni Gine
    • Büyük Britanya
    • Saint Kitts ve Nevis
    • Saint Lucia
    • Saint Vincent ve Grenadinler
    • Solomon Adaları
    • İspanya
    • İsveç
    • Tayland
    • Tuvalu
    • Bahreyn
    • Bhutan
    • Ürdün
    • Kuveyt
    • Lihtenştayn
    • Monako
    • Fas
    • Tonga
    • Birleşik Arap Emirlikleri

    Günümüzde mutlak monarşi ile yönetilen ülkeler:

    • Brunei
    • Umman
    • Katar
    • Suudi Arabistan
    • Esvatini
    • Vatikan
    • Kuzey Kore
    Yazıyı Paylaş
    İçeriği Faydalı Buldunuz mu?
    Monarşi

    Size daha iyi hizmet sunabilmek
    için çerezleri kullanıyoruz.

    Çerez Politikası Kabul Et