Meniere Hastalığı
Meniere hastalığı, işitme kaybıyla, kulak çınlamasının şiddetini artırmasıyla ve baş dönme şikayetleri ile ortaya çıkabilen bir iç kulak hastalığıdır. Meniere hastalığı, her yaşta ortaya çıkabilir. Ancak genellikle genç ve orta yaştakileri etkiler. Kadınlarda, erkeklere göre çok daha sık görülür.
Meniere hastalığı, kronik bir hastalık olarak kabul edilse de çeşitli tedaviler, semptomları hafifletebilir ve kişinin hayatındaki uzun vadeli etkileri en aza indirebilir.
Meniere hastalığının belirtileri nelerdir?
Meniere hastalığının belirtileri, farklı şekillerde gelişir. Bu hastalığın ana belirtileri şunlardır:
- Baş dönmesi (Vertigo): Bulantı, kusma, çarpıntı, ishal, terleme ve ölüm korkusu, baş dönmesini şiddetlendirebilir. Bu belirtilerden bazıları, panik atakla karıştırılabilecek hastalıklara yol açabilir. Vertigo, aniden başlar ve 20 dakika ile 24 saat arasında sürer. Ancak, genellikle 2 saatten az sürer. 24 saati geçmez.
- Kulak uğultusu: Baş dönmesi başlamadan önce kulaklarda uğultu meydana gelebilir. Gerginlik, stres ve aşırı tuz alımı baş dönmesine neden olabilir. Baş dönmesi arasında hasta, tamamen dengesiz olabilir. Hastaların %2'sinde bilinç kaybı olmadan dengesizlik ve düşmelere neden olan nöbetler meydana gelebilir.
- Dalgalı işitme kaybı: Sağırlık, baş dönmesi sırasında ortaya çıkar ve düşük frekanslıdır. Hastalığın erken evrelerinde, baş dönmesi atağından sonra sağırlık düzelir. Ancak ilerleyen yıllarda ataktan sonra sağırlık kalıcı hale gelir. İlk 5 yılda dalgalanmalar daha sık görülür.
- Kulakta dolgunluk hissi (Tinnitus): Tinnitus, hastadan hastaya değişir ve rahatsız edici olabilir.
Bu belirtilerin haricinde mide bulantısı, aşırı kusma ve baş ağrıması gibi nedenlerde Meniere rahatsızlığını ortaya çıkarır.
Meniere hastalığının nedenleri nelerdir?
Meniere hastalığının, iç kulağın tübüler yapısındaki sıvı seviyelerindeki değişikliklerin bir sonucu olarak ortaya çıktığı düşünülmektedir. Meniere hastalığının nedenleri arasında otoimmün hastalıklar, alerjiler, vücudun bağışıklık sisteminin dokularına ve hücrelerine karşı yıkıma neden olan antikorlar ürettiği genetik problemler yer alır.
Sistemik lupus eritematozus, ankilozan spondilit ve romatoid artrit de Meniere hastalığı ile ilişkili otoimmün hastalıklardır. Bu hastalığa neden olan endolenf artışını etkileyen faktörlerin anormal bağışıklık tepkileri, muhtemelen tıkanıklık veya anatomik anormalliklerden kaynaklanan sıvı çıkış sorunları, genetik yatkınlık ve viral enfeksiyonları içerdiği nedenlerdendir.
Meniere hastalığının tanısı nasıl konulur?
Meniere hastalığının teşhisinde en faydalı faktör, hastanın tıbbi öyküsüdür. Tıbbi öyküden sonra yapılan ilk test, işitme testidir. Bu testler, sağırlığın varlığı ve iç kulağın durumu hakkında bilgi verir. Düşük frekanslarda sensörinöral işitme kaybı, Meniere hastalığı için önemli bir tanı kriteridir.
Vestibüler sistem adı verilen bir denge sistemi üzerinde de yapılabilecek birkaç test vardır. Ancak bunlar, Meniere hastalığını diğer hastalıklardan ayırmaya pek yardımcı olmaz. Meniere hastalığını kuvvetle düşündüren bir diğer yöntem ise gliserol testidir. Bu testte hastaya işitme testinden sonra gliserin verilir. Daha sonraki bir işitme testinde, işitme kaybındaki iyileşme bu hastalığın bir kanıtı olablilir. Bununla birlikte bu test, yalnızca değişken sağırlık için tanısal olarak yararlıdır.
Elektromagografi adı verilen bir test ise değişkenliğin erken aşamalarında artan basıncı göstermek için yararlıdır. Beyin ve iç kulaktaki tümörleri veya kitleleri ayırt etmek için bir bilgisayarlı tomografi veya manyetik rezonans (MR) testi kullanılabilir.
Meniere hastalığı nasıl tedavi edilir?
Meniere hastalığının tedavisi yoktur. Ancak doktorlar, durumu kontrol altına almak için destekleyici yöntemlere başvururlar. Bu yöntemler genel olarak şunlardır:
Önleyici ilaç tedavisi
Meniere hastalığı ataklarının etkilerini azaltmak, bulantı, baş dönmesi ve kusma semptomlarını tedavi etmek için ilaçlar verilebilir. Meniere hastalığını tedavi etmek için kullanılan ilaçlar, genellikle sadece 7 ile 14 gün sürer ve hastalara prokloroperazin veya antihistaminikler verilir. Atak sırasında ilacın mümkün olan en kısa sürede alınması ve semptomlar azalıncaya kadar stabil bir dinlenme pozisyonuna geçilmesi önerilir. Özellikle ağır vakalarda doktorlar, prokloroperazin enjeksiyonları yapar veya hastaları hastaneye yatırır ve su kaybını telafi etmek için ise intravenöz sıvılar verir.
Cerrahi operasyon
Baş dönmesi nöbetleri, konservatif bir çözümle kontrol edilemiyorsa ve nöbetler günlük aktiviteleri kısıtlıyorsa, aşağıdaki cerrahi işlemlerden biri önerilebilir:
- Endolenfatik şant (iç kulak sıvısının boşaltılması) veya dekompresyon (basıncın azaltılması): İşitmeyi sürdürmek için yapılan bir prosedürdür. Vakaların çoğunluğunda baş dönmesi atakları bastırılır. Ancak bu kontrol, hiçbir hastada kalıcı değildir. Diğer yapılan tedavilere göre daha az vakit alır.
- Vestibüler nörektomi: Vestibüler sinir, iç kulaktan kesilerek beyne ulaşılır. Çoğu baş dönmesi nöbeti, bu ameliyatla tedavi edilebilir ve çoğu durumda işitme korunur.
- Labirentektomi ve işitme sinirinin kesilmesi: Bu bir tarafta iç kulağın işitme ve denge mekanizmasının bozulmasıdır. Bu yöntem, etkilenen kulaklarında işitmesi çok zayıf olan Meniere hastalığı olan hastalar için uygundur. Vertigo atakları da bu prosedürle genellikle kontrol edilir.
Meniere hastalığı için hangi egzersizler yapılmalıdır?
Cawthorne-Cooksey egzersizi gibi vestibüler egzersizler, Meniere hastalığı olan hastalara yardımcı olabilir. Bu egzersizler, baş ve göz hareketlerini kullanır. Bu egzersizi hastalar, oturarak veya yatarak yapabilirler. Bunun için hastalar, ilk önce bir sandalyeye oturtulur veya sırt üstü yatar. Hasta önce alnına, sonra burnuna, sonra sola ve sağa bakar. Sonunda, parmağıyla yüzünün bir metre uzağına odaklanır. Hastalar, egzersizlerinden istedikleri kadarını yapabilirler.
Başka bir egzersiz de baş dönmesini azaltan işlemlerden oluşur. Bunun için hastanın, bir sandalyede dik oturması gerekir. Önce çene, göğüse doğru indirilir, ardından tavana bakmak için kafa, geriye doğru eğdirilir. Bu hareket, yavaş yapılmalıdır ve gözler de açık tutulmalıdır. Bu egzersiz, baş dönmesini azaltır. Sağ omuza bakmak için sağa dönülmeli, ardından sol omuza bakmak için sola dönülmelidir. Bu egzersiz aynı zamanda zamanla hızlandırılabilir.
Yaşam tarzı değişiklikleri ve evde bakım
Bazı uygulamalar, Meniere hastalığının kişisel etkilerini azaltmaya yardımcı olabilir. Bir baş dönmesi dönemi sırasında, bir kişinin oturması veya uzanması gerekir. Baş döndüğünde, ani hareketler, parlak ışıklar, TV izlemek veya kitap okumak gibi semptomları şiddetlendirebilecek aktivitelerden kaçınılmalıdır. Bunun yerine, hareket etmeyen bir nesneye odaklanmaya çalışmak gerekir.
Meniere hastalığından etkilenen kişiler, ataklar arasında dinlenmeli ve normal aktiviteye dönmek için acele etmemelidir. Birey, dengesini kaybedebileceğini unutmamalıdır. Düşmek, ciddi yaralanmalara neden olabilir. Gece uyanma durumunda çevrenin aydınlatılması ve karanlık yerlerde hareket etmemeye özen gösterilmesi gerekir.
Kronik denge sorunları olan kişiler, yürümeye yardımcı olması için koltuk değneklerini kullanabilir. Hekim tavsiyesi doğrultusunda tuz gibi vücutta sıvı tutulumuna neden olabilecek maddelerin tüketiminde düzenlemeye gidilebilir ve gerekli hallerde buna uygun bir diyet programı uygulanabilir.
Meniere hastalığı, bir kişinin sosyal yaşamını, üretkenliğini ve genel yaşam kalitesini etkileyebilir. Bunun için bireylerin bir doktora gitmeleri ve kendi araştırmalarını yaparak durumla ilgili her şeyi öğrenmeleri gerekir. Durumu paylaşan diğer kişilerle oluşturulan bir destek grubu, bireylere bilgi, kaynak, destek ve başa çıkma stratejileri sağlayabilir.