R10.NET Uygulamaları
Kullanıcılar
Yükleniyor, lütfen bekleyiniz..

    Adli Psikoloji

    Adli psikoloji, zanlı veya şüpheliyi soruşturma teknikleri, olası görgü tanığı kusur tespiti, cezai usule ilişkin ön bilgiler ve suçlu çocukların eğitim yoluyla sosyal hayata adaptasyonu gibi konuları kapsayan bir psikoloji dalıdır. Adli psikoloji, adalet sistemindeki karar süreçlerinde psikolojik delillerin toplanması, değerlendirilmesi ve sonuca ulaşılmasını sağlayan psikolojinin alt birimidir. Hukuk ve psikoloji bilimlerinin birleştiği alandır.

    Amerikan Psikoloji Birliği (APA), adli psikolojiyi şu şekilde tanımlar: Bir hukuk ve psikoloji alanı olan adli psikoloji, psikolojinin bilimsel ve mesleki donanımını hukuk sisteminde ve adalette karşılaşılan sorun ve problemlere uygulamayı amaçlayan bir alandır.

    Adli Psikolojinin Tarihi

    Adli psikolojinin, psikoloji biliminin önemli bir alt dalı olarak tanımlanması 21. yüzyılı bulmuştur. Ancak adalet, hukuk ve psikoloji üçlüsünün de çok eskilere dayanan bir varlığı vardır. Özellikle bireyin işlediği suçlardan sorumlu olabilmesi için sahip olması gereken özellikler, tarih boyunca çeşitli hukuk sistemlerinde tartışıldı ve incelendi.

    14. yüzyıldan önce akıl hastalığı, suçla ilişkilendiriliyordu ve kötü güçlerin hem akıl hastalığından hem de bu kişilerin suçlarından sorumlu olduğuna inanılıyordu. Akıl hastalığı olan insanlar, ne yaptıklarını bilmeseler bile yaptıklarından sorumlu tutulmalıdır.

    1505'te Birleşik Krallık ‘ta ilk defa akıl sağlığı yerinde olmadığından dolayı beraat kararı verilerek dosya kapatıldı. Ancak bu durum, yasal kural olarak yazılmadı. 1843 yılında McNaughten davası olarak bilinen davada akıl sağılığın yerinde olmaması nedeniyle ceza davası düşürüldü.

    Modern psikolojinin kurucusu Wilhelm Wundt, 1879'da ilk psikoloji laboratuvarını kurduğunda burada yetişen psikologların mahkeme süreçlerine katılmasıyla bazı suçların daha kolay bir şekilde çözümlenmesine destek olması adli psikolojinin kilometre taşlarındandır.

    1896’da Leipzig’de, bir mahkemede Von Schrenk Nortzing ilk defa “adli psikolog” olarak davada kullanıldı.

    20. yüzyıl başlarında K. Marbe Amerika’da bir mahkemede, bir makinistin, treni durdurabilmesi ile tehlikeyi gördüğü süre arasında belli bir zaman aralığı olabileceğine dair uzman bilirkişi görüşünü sundu. Ceza davaları dışında ilk defa hukuki alanda psikologdan faydalanılması bu dava ile gerçekleşti.

    Adli Psikolojinin Çalışma Alanları 

    • Adalet Bakanlığı’na bağlı tüm mahkemeler
    • Ceza ve İnfaz kurumları ve bağlı kuruluşlar
    • Adli Tıp Kurumu
    • Denetimli Serbestlik kurumları
    • Emniyet Genel Müdürlüğü’ne bağlı çocuk şubeleri
    • Jandarma Genel Komutanlığı’na bağlı çocuk bölümleri

    Adli Psikolojinin Uygulama Alanları

    Adli psikoloji mağdur, sanık ve tanıkların koşullarının açıklığa kavuşturulması, gözaltı kararları, sanığın cezai ehliyetinin değerlendirilmesi de dahil olmak üzere hüküm giymiş veya tutuklu kişinin davranışının psikolojik adli değerlendirmesidir. Psikoloji ve hukuk teoride olduğu kadar pratikte de farklılık gösterir. 

    Psikolojik değerlendirmede gönüllülük ilkesi ön planda olsa da adli psikolojide bu koşul zorunlu değildir. Gizlilik konusu, öncelikle adli psikolojide değerlendirilir. Adli psikoloji unvanına sahip kişi, elde ettiği bilgilerle bir rapor hazırlayarak yetkili merciye sunar. Adli psikometri değerlendirmesinin sınırları belirlenmeli ve sürecin terapiden farklı olduğu gösterilmelidir. Adli psikolog muayenesi sırasında psikolog olduğunu, rehabilitasyonda olmadığını belirtmelidir. Burada genellikle gizli bilgiler elde edilmeye çalışılır. Çocukların velayeti gibi hassas konular da bu bilim dalıyla çözüme kavuşturulur.

    Adli psikolog, görüşme sonunda elde edilen bilgilerin nasıl kullanılacağı konusunda da gerekli bilgileri sağlamalıdır. Ayrıca adli psikolog, görüşmeden elde edilen bilgilerin yetkisiz kişilere verilmesini engellemeli ve bu konuda gerekli önlemleri almalıdır. Hastaları tedavi eden psikologlar, hukuki süreçte uzman olarak görüş bildirmekten kaçınmalıdır. Çünkü adli değerlendirme yapılırken başkalarının da dinlenmesi ve onların bakış açısından tedavi ilişkisi üzerinde olumsuz etkiler yaratmaktan kaçınılması gerekir. Adli psikoloji pratiğinde bazen psikoloji ve hukuk arasında çatışmalar ortaya çıkabilir. Bu durumlarda, önceliği adli psikolojinin etiği belirler.

    Adalet sisteminde, kişilerin birbirleriyle veya hukukla bir ihtilafı olduğunda karşı karşıya kaldıkları durumlarda savcılık, mahkemeler, kolluk kuvvetleri ve ceza infaz kurumları arasında işleyen sistem de adli psikolojidir. Adalet sistemi bünyesinde adli psikologlar; konusunda uzman olarak hizmet verir. Uzmanlar olarak adalet sisteminde suçlu, zanlı veya çocuk velayeti işlerini netleştirmeye yardımcı olurlar.

    Adli Psikolojide Sunulan Hizmetler

    • Polis ve yargılama sürecinde verilen çalışma hizmetleri: Polise cezai soruşturmada ve yapılan iddiaların değerlendirilmesinde yardımcı olunan hizmetlerdir.
    • Klinik çalışma süreci hizmetleri: Yargılama sürecinde gerekli ölçme ve değerlendirme hizmetlerini yürütür.
    • Ceza infazına ait süreç hizmetleri: Cezaevinde bulunan kişilere psikolojik rehabilitasyon hizmetleri sağlamak, denetimli serbestlik programı oluşturmak ve denetimle ilgili hizmetleri yerine getirmekle görevlidir. 

    Adli Psikolojide Uygulanan Testler

    • Objektif testler: Test sırasında, test içeriğindeki sorular doğrudan kişilere sorulur ve kişinin bilgi, görüş ve seçeneklere yönelik tutumları veya açık uçlu cevaba dayalı olarak bir değerlendirme yapılır.
    • Projektif testler: Test işlemi sırasında sorular, doğrudan kişiye iletilir ve farklı uyaranlar sayesinde cümleyi tamamlamaya davet edilir. Bu, insanların psikolojik değerlendirmesini sağlar. Testlerle ilgili kişilerin iç dünyasını, eksik kalan bir resmi veya yarım kalmış bir cümlenin bireylerin iç olgusunu yansıtır.

    Adli Psikoloji Alanındaki Psikologların Çalışma Alanları 

    Cezaevleri, aile mahkemeleri, çocuk mahkemeleri, polis ve jandarma, denetimli serbestlik ve koruma komisyonlarında görev yapan psikologlar, birinci derece sosyal inceleme raporu hazırlar. Raporda, kişinin veya çocuğun biyo-psikolojik ve sosyal özellikleri, onu suça yatkın hale getiren nedenlerle değerlendirilir ve iddia edilen suçla ilgili soruşturma yürütülür. 

    Yazıyı Paylaş
    İçeriği Faydalı Buldunuz mu?
    Adli Psikoloji

    Size daha iyi hizmet sunabilmek
    için çerezleri kullanıyoruz.

    Çerez Politikası Kabul Et