Wi-Fi 7 ile 10 Gbps Üzeri Hız: Türk Telekom’dan Rekor Deneme

Türk Telekom’un Wi-Fi 7 teknolojisiyle gerçekleştirdiği saha testinde ulaşılan 10 Gbps üzeri hız, kablosuz ağ teknolojilerinde Türkiye adına tarihi bir dönüm noktası oldu. Wireless Broadband Alliance ve TP-Link iş birliğiyle yapılan testlerde, yeni nesil mesh sistemlerinin sınırları zorlandı. Peki bu başarı ne ifade ediyor ve teknolojik geleceği nasıl şekillendirecek?

Türk Telekom’un kablosuz iletişim altyapısında gerçekleştirdiği son deneme, internet bağlantı teknolojilerinde dünya çapında standart belirleyen bir aşamayı temsil ediyor. Wi-Fi 7 mesh teknolojisi kullanılarak yapılan saha testinde, 10 Gbps üzeri hızlara ulaşılması, sadece teorik bir başarı değil, gerçek dünyada uygulanabilir bir yenilik olarak dikkat çekti.

Wi-Fi 7 Teknolojisinde Türkiye'den Gelen Dünya Çapında Başarı

Türk Telekom’un yeni nesil kablosuz bağlantı standardı olan Wi-Fi 7 mesh teknolojisi ile gerçekleştirdiği bu test, şirketin teknolojiye yaptığı yatırımların geldiği noktayı göstermesi açısından büyük önem taşıyor. Özellikle 10 Gbps'yi geçen bağlantı hızı, bugüne kadar kablosuz ağlar için ulaşılamaz olarak görülen bir eşiğin aşılması anlamına geliyor. Denemeler, Wireless Broadband Alliance (WBA) ve TP-Link ile birlikte gerçekleştirildi. Bu iş birlikleri, testin teknik yeterliliğini artırmakla kalmadı, aynı zamanda uluslararası alanda da bir geçerlilik kazandırdı.

Türk Telekom Network Genel Müdür Yardımcısı Zafer Orhan, bu önemli gelişmeyi değerlendirirken şu sözleri kullandı:

“İletişim teknolojilerindeki gelişmeleri yakından takip ediyor, küresel iş ortaklarımızla birlikte standartları belirleyen çalışmalara imza atıyoruz.”

Bu açıklama, Türk Telekom’un yalnızca yerel değil, aynı zamanda küresel teknolojik yönelimleri şekillendiren bir pozisyonda olduğunu gözler önüne seriyor.

Gerçek Ortamda Elde Edilen Performans Kablolu Bağlantılara Yaklaştı

Yapılan saha testi, sadece yüksek hızları değil, bu hızların gerçek yaşam koşullarında da sürdürülebilir olduğunu ortaya koydu. Wi-Fi 7 mesh bağlantısıyla elde edilen sonuçlar, daha önce yalnızca fiber ve kablolu bağlantı altyapılarıyla sağlanabilen hızları kablosuz ortama taşıdı. Test sırasında özellikle 6 GHz bandında 320 MHz kanal genişliği kullanılması, bu başarıda belirleyici bir rol oynadı.

Ek olarak, diğer frekans bantlarının birlikte değerlendirilmesiyle toplam aktarım kapasitesi daha da üst seviyelere çıkarıldı. Bu durum, Wi-Fi 7 teknolojisinin sunduğu çoklu kanal desteği ve optimize edilmiş veri iletim mimarisi sayesinde mümkün oldu.

TP-Link'ten Övgü: Kablosuz Teknolojilerde Yeni Bir Çağ Başlıyor

TP-Link Türkiye Ülke Müdürü Ryan Yang ise testte elde edilen verilerin kablosuz bağlantı teknolojileri açısından tarihi bir dönüm noktasını temsil ettiğini belirtti. Yang, Türk Telekom’un öncülüğünde yapılan bu denemelerin yalnızca Türkiye değil, dünya genelindeki teknolojik gelişmeler açısından da referans alınabilecek bir düzeye ulaştığını vurguladı:

“Denemede elde edilen hızlar, kablosuz bağlantı teknolojilerinde önemli bir dönüm noktasıdır.”

Bu açıklama, Wi-Fi 7 teknolojisinin tüketici elektroniği, endüstriyel altyapı ve akıllı şehirler gibi alanlardaki gelecekteki uygulamaları açısından büyük beklentiler yarattığını ortaya koyuyor.

Wi-Fi 7 testinde hangi teknik özellikler kullanıldı?

Testte 6 GHz frekans bandı üzerinde 320 MHz kanal genişliği kullanıldı. Aynı zamanda çoklu frekans bantları da entegre edilerek yüksek aktarım hızları sağlandı. Bu konfigürasyon, hem hız hem de bağlantı kararlılığı açısından verimli sonuçlar verdi.

Bu teknoloji ne zaman kullanıcılarla buluşacak?

Wi-Fi 7 teknolojisi, şu an test aşamasında olmakla birlikte, Türk Telekom’un altyapı hazırlıkları ve iş ortaklıkları doğrultusunda yakın gelecekte bireysel ve kurumsal kullanıcıların hizmetine sunulması bekleniyor.

Wi-Fi 7'nin mevcut teknolojilere göre farkı nedir?

Wi-Fi 7, Wi-Fi 6'ya göre daha fazla bant genişliği, daha düşük gecikme süresi ve daha yüksek veri iletim kapasitesi sunar. Özellikle yoğun veri gerektiren uygulamalarda farkını daha belirgin şekilde hissettiren bu teknoloji, geleceğin dijital altyapısının temel taşlarından biri olarak kabul ediliyor.