5G’den Tam 9 Bin Kat Daha Hızlı Kablosuz Veri Aktarımı: 938 Gbps!

University College London (UCL) araştırmacıları, kablosuz veri aktarımında yeni bir dünya rekoru kırarak saniyede 938 Gbps hıza ulaştı. Radyo dalgaları ve ışık teknolojilerini bir araya getiren bu çalışma, mevcut kablosuz teknolojilerin sınırlarını zorlayarak 5G’den tam 9 bin kat daha yüksek bir hız sağladı.

Kablosuz Veri İletiminde Rekor Hız

İnternet hızlarının yetersiz kalması, günümüzde kullanıcılar için büyük bir sorun olmaya devam ediyor. Ancak UCL ekibinin gerçekleştirdiği bu çığır açan çalışma, kablosuz veri iletiminde yepyeni bir dönemin başlangıcına işaret ediyor. Araştırmacılar, saniyede 938 gigabit gibi olağanüstü bir hız elde ederek, Japonya’daki bir ekibin birkaç ay önce kırdığı rekoru yüzde 30 oranında geliştirdi. Mevcut 5G bağlantısının maksimum 20 Gbps seviyelerinde olduğunu düşündüğümüzde, bu başarı, kablosuz veri aktarımında hız limitlerinin çok daha yukarılara taşınabileceğini ortaya koyuyor.

Bu rekorun ne kadar etkileyici olduğunu daha net anlamak için şu örneği verebiliriz: 938 Gbps hızla iki saatlik bir 4K filmi yalnızca bir salisede indirmeniz mümkün. Aynı işlemi 5G bağlantısı üzerinden yapmaya çalışsanız, yaklaşık 19 dakika beklemeniz gerekir. Bu uç noktadaki hız, Wi-Fi ve mobil ağlarda devrim niteliğinde yenilikler vadederken, internet kullanım deneyimini kökünden değiştirme potansiyeline sahip.

UCL Ekibinin Kullandığı Teknolojinin Sırrı

Araştırmacılar, söz konusu hız artışını elde etmek için birden fazla kablosuz teknolojiyi aynı anda kullandı. 5 GHz ile 150 GHz arasındaki geniş bir frekans aralığında veri ileten ekip, bu sayede önceki rekoru beş kat daha geniş bir bant genişliğiyle kırmayı başardı.

Şu an kullanılan Wi-Fi ve 5G teknolojileri, çoğunlukla 6 GHz’in altındaki frekanslarda çalışıyor. Ancak bu düşük frekanslarda ağ yoğunluğu arttıkça, bağlantı hızı sınırlanıyor ve kullanıcı deneyimi olumsuz etkileniyor. UCL ekibi, ilk kez hem radyo dalgaları hem de optik fotonik teknolojilerini birleştirerek bu tıkanıklığı aşmayı başardı. 

Araştırmacılar, 75 ile 150 GHz aralığındaki yüksek frekansları, ışığa dayalı fotonik bir sistemle aktardılar. 5-75 GHz frekansları ise yüksek performanslı dijital-analog dönüştürücüler kullanılarak üretildi. Bu yenilikçi yaklaşım, dar frekans bantlarına sıkışıp kalmış kablosuz ağların önündeki en büyük engellerden birini ortadan kaldırıyor.

Her ne kadar bu hız etkileyici görünse de kablosuz iletişim hâlâ fiber optik kabloların sunduğu hız seviyelerine ulaşabilmiş değil. Şu anda fiber optik teknolojideki hız rekoru, saniyede 22,9 petabit (22,9 milyon Gbps) ile Japonya’da kırıldı. Ancak fiber optik ağlar, özellikle okyanuslar arası veri aktarımında kullanılırken, kablosuz iletişimdeki en büyük sorun son birkaç metrede yaşanıyor. Router’dan cihazınıza gelen bu kısa mesafede kablosuz teknolojiler performans kaybına uğruyor. UCL ekibinin geliştirdiği yeni yöntem, işte bu son aşamada yaşanan darboğazı ortadan kaldırmayı ve günlük kullanımda büyük iyileştirmeler yapmayı vaat ediyor.

5G ve 6G Mobil Ağlar İçin Yeni Bir Dönem

Yeni kablosuz teknoloji, başta Wi-Fi bağlantıları olmak üzere evlerde, kamusal alanlarda ve yoğun nüfuslu bölgelerde önemli bir dönüşüm yaratabilir. Cep telefonu kullanıcıları, gelecekte 5G ve 6G ağlarıyla daha hızlı ve istikrarlı bağlantılara erişebilecek. Mevcut 5G ağlarında özellikle konser, festival veya yoğun nüfuslu şehirlerde yaşanan ağ tıkanıklığı sorunu, bu teknolojinin yaygınlaşmasıyla tarihe karışabilir. Aynı anda çok daha fazla kullanıcının bağlantıda kalmasına olanak tanıyacak bu sistem, yoğun kullanımda bile hız kaybı yaşanmadan internet deneyimini sürdürebilecek.

UCL’nin geliştirdiği prototip şu an için sadece laboratuvar ortamında test edildi. Ancak ekip, birkaç yıl içerisinde teknolojiyi ticari testlere hazır hâle getirmek için çalışmalarını sürdürüyor. Başarı sağlanırsa, bu teknoloji önümüzdeki üç ila beş yıl içinde ticari olarak kullanıma sunulabilecek.

Wi-Fi ve Mobil İletişimde Geleceğin Kapıları Açılıyor

UCL’nin çığır açan bu çalışması, yalnızca bireysel kullanıcılar için değil, sanayi, sağlık ve ulaşım gibi birçok sektörde de devrim yaratma potansiyeline sahip. Örneğin, fabrikalarda kullanılan akıllı cihazlar veya otonom araçlar, bu yüksek hızlı bağlantılar sayesinde çok daha verimli çalışabilir. Gecikmesiz veri iletimi, uzaktan ameliyatlardan sanal gerçeklik deneyimlerine kadar pek çok yeni kullanım alanının önünü açabilir.

Özellikle 6G ağlarının geliştirilmesi sürecinde bu tür yenilikler büyük önem taşıyor. Geleceğin mobil ağları için hazırlık yapan teknoloji şirketleri, daha yüksek hızlar ve düşük gecikmeli bağlantılar için bu tür kablosuz inovasyonlara ihtiyaç duyuyor.

938 Gbps hıza nasıl ulaşıldı?

UCL araştırmacıları, radyo dalgaları ve optik fotonik teknolojileri bir araya getirerek 938 Gbps hızına ulaştı. 5 ila 150 GHz arasındaki geniş bir frekans aralığını kullanan ekip, yüksek performanslı dijital-analog dönüştürücüler ve ışık tabanlı sistemlerden faydalandı.

Bu hız, fiber optik teknolojiden daha mı hızlı?

Hayır, kablosuz teknolojiler hâlâ fiber optik hızlarına ulaşabilmiş değil. Şu anki fiber optik rekoru, saniyede 22,9 petabit (22,9 milyon Gbps) hızında veri aktarımı sağlıyor. Ancak kablosuz hızların artması, günlük kullanım senaryolarında büyük fark yaratabilir.

5G ile kıyaslandığında bu hız ne kadar ileri?

Mevcut 5G ağları teorik olarak 20 Gbps hıza ulaşabiliyor; ancak gerçek dünyada genellikle birkaç yüz Mbps hızında çalışıyor. 938 Gbps, 5G’nin en yüksek hızından bile yaklaşık 9 bin kat daha hızlı.

Bu teknoloji ne zaman kullanıma sunulacak?

UCL ekibi, geliştirdikleri sistemin önümüzdeki 3 ila 5 yıl içinde ticari ekipmanlara entegre edilmesini hedefliyor. Şu anda prototip sadece laboratuvarda test ediliyor, ancak ticari testler için çalışmalar sürüyor.

6G ağlarında bu teknolojiden faydalanılabilir mi?

Evet, bu yüksek hızlı kablosuz veri iletim teknolojisi, gelecekteki 6G ağlarının temelini oluşturabilir. Daha hızlı ve kesintisiz bağlantılar sağlayarak yoğun nüfuslu bölgelerde veya büyük etkinliklerde ağ performansını artırabilir.

Kablosuz veri iletiminin sınırları nedir?

Kablosuz ağların en büyük sorunu, düşük frekans aralıklarında tıkanıklık yaşanmasıdır. UCL’nin geliştirdiği teknoloji, bu tıkanıklığı aşarak çok daha geniş bir frekans aralığında veri iletebiliyor. Ancak kablosuz bağlantılar, uzun mesafelerde hâlâ fiber optik kablolar kadar etkili değil.

Geliştirilen bu sistem hangi sektörlerde devrim yaratabilir?

Yüksek hızlı kablosuz bağlantılar, sanayi, sağlık, eğitim ve ulaşım gibi birçok sektörde devrim yaratabilir. Otonom araçlar, sanal gerçeklik uygulamaları ve uzaktan ameliyatlar gibi teknolojiler, gecikmesiz bağlantılarla çok daha verimli hale gelebilir.

938 Gbps hız, bireysel kullanıcılar için ne anlama geliyor?

Bu hız artışı, özellikle Wi-Fi ağlarında büyük iyileşmeler sağlayabilir. Router’dan telefonlara veya bilgisayarlara yapılan bağlantılarda yaşanan hız kaybı, bu teknoloji sayesinde ortadan kalkabilir. Bu sayede daha hızlı indirmeler, kesintisiz yayınlar ve yüksek kaliteli oyun deneyimi mümkün olabilir.